Lipödem ağrılı yağlanma ve / veya ağrılı selülit durumu olarak bilinir. Lipödem bulunan kişilerin her iki bacağında da deri altındaki yağ dokusu artar ve böylelikle bu bölge kalınlaşır.
Bu durumun asıl sebebi ise bacak bölgesinde normalden çok daha fazla yağ depolanmasıdır.Lipödem de yağ depolanması jinekoid tipte olup kalça, popo, kasıkla diz eklemi arası ve diz altı bölgede birikir ve asimetrik şişlikler oluşturur.Bel çevresi / kalça çevresi oranı 1’den küçüktür.Bacaklarda kolayca morarma ve cilde bastırmakla orta-ağır derecede ağrı olur. Cilde dokunulduğunda küçük yumrular şeklinde (noduler) düzensizlik hissedilir.Hastalık toplamda dört farklı evreden oluşmaktadır. Hastalığın seyri ise kişiden kişiye farklılık göstermektedir.Başlangıç seviyedeki lipödem hastaları normal şekilde günlük hayatlarına devam edebilirler ve hareketleri kolayca yapabilirler. İleri seviyede lipödem hastaları hareket kısıtlaması, yürümekte, oturmakta bile zorluk yaşayabilirler.
Hastalığın ilk evresinde cildin görünümünde büyük bir bozulma meydana gelmez. Ancak derinin altındaki yağ dokusunun arttığı tespit edilebilir. Zaman geçtikçe deri pürüzlü bir hal almaya başlar ve dokunulduğunda derinin altındaki yağ dokuları hissedilebilir. Bundan sonraki aşamada ise yağ dokusu birikmeye devam eder. Lipödemin gerçekleştiği bölge kıvrımlı ve şişkin bir hal alır. Böylelikle kişinin vücudunda şekil bozuklukları oluşur. Hastalığın son evresinde ise kişi lenfödem hastalığını da geçirmeye yatkın olabilir. Bu durumda kişinin vücudundan büyük dokular sarkar ve hareket kabiliyeti son derece düşer.Lipödem hastalığına sahip olan kişilerin %15’i ailelerinde de aynı sorunu yaşayan kişiler bulunduğunu belirtmişlerdir. Genetik aktarıma ek olarak çeşitli hormonal bozukluklar da lipödem oluşumuna yol açabilmektedir. Bu düşüncenin sebebi ise hastalığın genellikle ergenlik çağı ve onu takip eden evrelerde ortaya çıkmasıdır. Bunun yanında östrojen hormonunun vücuttaki yağ metabolizmasıyla etkileşime girdiği de bilinmektedir. Lipödem yol açtığı ağrı, hareket kısıtlılığı, günlük aktivitelerde azalma ve psikososyal stres nedeniyle önemli bir sağlık sorunu oluşturur.
Sitemizdeki deneyiminizi iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. “Kabul Et” butonuna tıklayarak ya da sayfayı aşağı kaydırarak çerez kullanımını kabul edebilirsiniz.
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.